26 Şubat 2010

TARİKATSIZ TASAVVUF YAŞANMAZ

TARİKAT ve Tasavvuf dinin TERTİBİ İLAHİ ÜZERE YAŞAMA BİÇİMİDİR..
Peygamber efendimiz zamanında EHLİ SUFFA Yanlızca İlimle iştigal eder.. Maaşlarını beytulmalden alır.. Peygamber efendimiz s.a.v. in tedrisatında İLİM TAHSİL ederlerdi..
Peygamber efendimiz sav. "Ben İLİM ŞEHRİYİM ALİ KAPISI" buyurmuş. Bu İlim Meclisini Hz.ALİ Peygamber efendimizden sonra devam ettirmiştir.. Bu Tertibi ilahi üzere yetişen CAFERİ SADIK r.a. İmamı Azam'ın Tabi Olduğu MÜRŞİDİ KAMİLDİR.. İmamı azam vefaat etmezden 2 sene önce CAFERİ SADIK r.a. ha BİAD etmiştir.. "Son iki senem olması idi NUMAN HELAKTA idi" dediği meşhur sözü bunun ifadesidir..
DİN yanlız kuru bilgi manzumesi, Kullarda başı boş yaratılmış değil... İlimi Fıkıh, İlmi Kelam, AHLAK, Tasavvuf dinin YAŞANMASI İÇİN gereklidir. Bunları biribirinden ayrı düşünmek FİTNEYE sebep olur..
Osmanlının YÜKSELİŞİ TasavvufA yani MÜRŞİDİ KAMİLLERE verdiği değerle olmuştur.. Osmanlı manevi mimarı Şeyh EDEBALI dır.. Osmanlı Padişahların serdarı FATİH SULTAN MEHMET le ZİRVEYE çıkmış.. Onun Ardında Manevi destek AKŞEMSETTİN hazretlerinden gelmiştir..
AKŞEMSETTİN Hacı Bayramı Velinin HALİFESİ.. Fatih'in MÜRŞİDİ KAMİLİDİR.. Osmanlı, Fatih Sultan Mehmet'ten sonra Tasavvufa olan YAKINLIĞINDA uzaklaşmaya başlamış. Kanuni'den sonra ise Bu Uzaklık hissedilir olmuştur.
1600-1700 lerde Ayasofya camii VAİZİ Kadı Zadeli Mehmet İstanbul VAİZLERİNİDE yanına alarak.. "Tasavvuf KÜFÜRDÜR, Mürşitler Öldürülmelidir" diye fetfa vermiş. Bu Fetfanın Etkisi ile Oluşturulan Çeteler DERGAHLARI basmış. Mutasavvıfları öldürmüştür. Osmanlının Tasavvufa olan bağı tamamen kopmuştur.. BU Kopuş ardına Medreselere el atan KADI ZADELİ ve ekibi "Geometri, Anatomi, Astronomi ve diğer FENNİ İLİM dallarını BİDAT ilan etmiş, Medreselerde FIKIH VE TEFSİR dışında ÖĞRETİ YAPILMASINI engellemiştir..
OSMANLININ Bu zihniyetle ÇÖKÜŞÜ içten çürüyüsü başlamıştır.. Mustafa Kemal Atatürk Bu Çürümeyi iyi Görmüş MECRASINDAN sapan tarikat ve dergahları İSLAH için 15 seneliğine kapatmıştı.. Sümbüllü Tarikatı Şeyhi NURULLAH efendiye ifşası "EFENDİ Hazretleri. Tekke ve Zaviyeleri Luzumuna binaen ben kapattım. ALLAH bana ömür verecekmi bilmiyorum. Ömrüm olursa Yine ben açacağım" demiştir.. Diyanetin Atatürk ve din adlı kitabında bu neşredilmiştir..
Tarikatlerin O günki Halini, büyük Mutasavvıf ABDUL HAKİM ARVASİ hazretleri kendine "DERGAHLARINIZI Nasıl kapattık" diyen millet vekiline cevabı "Onu siz değil 300 sene önce biz kapattık, size kapısına kilit asmak düştü" diyerek özetlemiştir..
Tasavvuf bir GEREKLİLİK ALLAH'ın TERTİP ve TANZİMİDİR.. Tasavvufta SİNSİLEYİ MERATİP Hz.PEYGAMBERE dayanır.. Bu Sinsile ALLAH'ın tayin ettiği ZATLAR Vesilesi ile KIYAMETE KADAR DEVAM eder.. Eğer Devam etmez ise ALLAH'a EKSİK sıfat isnadı olur..HAŞA..
ALLAH bir zümreyi PEYGAMBERİ VESİLESİ İHYA edip, DİĞER ZAMANLARI BOŞ BIRAKMAZ... BU ALLAH'A YAKIŞMAZ... Mürşidi Kamiller PEYGAMBER EFENDİMİZİN, ALLAH'ın Tayin Ettiği VARİSLERİDİR...
Gerçek Mürşidi kamillere BİAD edenler Hz.PEYGAMBER S.a.v. efendimize biad vazifelerini yerine getirmiş olurlar..
Tasavvuf ve Tarikatler Sahtekarların elinden Kurtarılmalı.. DEVLETİN Önderliğinde Osmanlıda olan MEŞİYET kurulmalı..
Kuranın manasınıda TAHRİF eden MAİDE 51 ayetinden başlamak üzere EVLİYA lafsı, GERÇEK ANLAMINDA ifade edilmeli.. EVLİYA = ALLAH'ın tertip ve tanzimi, PEYGAMBER VARSİ, Tabi olunacak MAKAMDIR...
Onlar İLİM ŞEHRİNİN KAPISI.. Yani İLMİ LEDÜN sultanlarıdır...
İLMİ LEDÜN GAYBIN HABERCİSİ DEĞİL.. HAK KATINDAN İHSAN EDİLEN GERÇEK İLİMDİR...